Eğer bu durumda sizin aracınıza hasar veren araç hakkında küçük de olsa bir bilgiye sahipseniz - ki bu plakadan tutun, aracın rengi, modeli, şekli vs. kadar gidebilir. - bunu mutlaka emniyet yetkililerine bildirmeniz gerekir. Bu durum hem suçlunun tespiti hem de hukukun gereği lehinize olacaktır. Eğer olaya şahit olanlar varsa aynı şekilde onların isimlerini de polis ya da jandarmaya bildirmelisiniz. Araç etrafında plaka, tampon gibi bir iz arayabilir ya da darbe izinden aracın rengini tespit edebilirsiniz.
Eğer yukarıdakilerden birini yapabildiyseniz bunu delillendirip kaza tespit tutanağına işleyiniz. Her ne kadar savcılık bu olayı soruşturmuyor olsa da kasko açısından önemli bir durum arz eder. Zaten aracın plakası belli ise trafik şube müdürlüğü aracılığıyla firari araç sahibinin aleyninde dava asliye hukuk mahkemelerine dava açarak zararınızın tazmin edilmesini sağlayabilirsiniz. Ancak delillerinizin sağlam olması bu noktada çok önemli.
Bu tür durumlarda kendi yaptırmış olduğumuz trafik sigortası poliçesinin, sizin karıştığınız kazalarda karşı tarafın zararını ödemek amaçlı yapıldığı için size bir faydasının olması mümkün değildir. Eğer karşı taraf bulunamıyor ve kasko yaptırmamışsanız bu durumda masrafları cebinizden ödemeniz kaçınılmazdır.
Ancak aracınız kaskolu ise; aracınızı olduğu yerden kıpırdatmadan hemen fotoğrafını çekmeniz gerekmekte. Olayı olduğu gibi kaza tespit tutanağına yazın. Sonra da emniyet birimlerini ve sigorta şirketinizi durumdan haberdar ediniz.