Bahsettiğimiz araçlar her ne kadar eğlence için imal edilmişlerse de, ağırlıklarına oranla oldukça güçlü motorları sebebi ile oldukça dar bir zaman içinde aniden hızlanmaları ve ani ivmelenmelere çok uygun olan ve sürücünün tamamen açıkta bulunduğu araç türleridir. Bu nedenlerden dolayı belki de normal otomobillere göre belki daha da fazla emniyet kemeri, kask gibi güvenlik önlemlerinin alınması gerekmektedir. Bir anlamda bu eğlence, çarpışan araba gibi çocuklar için yapılmış basit bir eğlence haline dönüşmemelidir.
Maalesef ülkemizde bu spora ilgi çok üst düzey olmadığından ve go kart bilinci tam olarak yerleşmediğinden olsa gerek birçok alanda olduğu gibi henüz birçok konuda doğruyu bulabilmiş değiliz. Tam bir disiplinsizlik içinde go kartlar hizmet vermeye! devam ediyor.
Son senelerde iyice arttı. hemen hemen her büyük alışveriş merkezinin bahçesine, her lunaparka biraz beton, birkaç eski lastik yerleştirmek suretiyle inşa edilen go-kart pistleri, insanlara eğlence değil, belki hayati risk taşıyor, insanların hayatları ile oynuyorlar.
Geçen seneye kadar ülkemizin büyük bir bölümünde bulunan rastgele bir alana kurulmuş olan go-kart pistlerine gittiğimizde gördük ki kask veya kemer gibi en gerekli güvenlik araçları bile ciddiye alınmadan sürüşler gerçekleştiriliyor.. Ne kullanıcının, ne de işletmecinin umurunda olmayan bu durum, aslında her yarışta, her organizasyonda o araçlara binenleri ölüm ve yaralanma gibi tehlikelerle karşı karşıya bırakıyor.
Henüz ehliyet sahibi bile olmayan bir çok kişinin piste çıkıp ona buna çarpmanın marifet olarak algılanmasından tutun yetkili ve görevlilerin güvenlik araçlarının kullanılmasını sağlamak yerine eksikliklerini söylediğimizde pişkin pişkin sırıtıp karşısındakine korkak yada kuralcı muamelesi yapılması ile bile karşılaşmak mümkün.
Yine ilk binenlerin hiç alıştırma yapmadan araca binip hemen gaza yüklenmesi aracı devirmesi ve hafif yaralarla atlatmasına da çokça şahit oluyoruz.
Toparlayacak olursak go-kart pistleri ne AVM’ler, ne de devlet tarafından düzgün ve disiplinli bir şekilde teftiş edilmiyor.
TOSFED ise sadece yardım ve kontrol isteyen olursa yardımcı oluyorlar, resmi bir yaptırım yapma yetkileri yok. TOSFED’in 2007 yılından beri “hobi karting pist yönetmeliği” diye bir yönetmeliği var ve pist kurmak isteyenlere bu yönetmelik gereğince eğitim ve yasal konularda destek oluyorlar. eksikleri gidermelerine yardımcı oluyorlar. Yönetmeliğe uygun standartlardaki pistlere de yine TOSFED tarafından uygunluk belgesi veriliyor.
Ancak kaç AVM’nin kurulacak go-kart pisti için TOSFED’e başvurduğu meçhul. Yeterlilik belgesi kocaman bir tabela halinde gösterilen bir belge olmadığı için (olsa çok iyi olur) hangi pist uygun, hangi pist uygun değil, tamamen belirsiz.
Şunu herkes bilmeli, go-kart’ın “olması gerektiği kadar” güvenli, daha yaygın bir eğlence türü olabilmesi, insanların canının yanmaması ve işletmecilerin vebal altında kalmaması için, daha fazla gecikmeden 2014 yılını da go kart pistlerinden gelen ölümlerle geçirmeden, ülkemizde bulunan bütün pistler bu yönetmeliğe tam anlamıyla uygun hale getirilmeli ve bundan sonra yapılacak olan pistler de yine bu yönetmelik gereğince yapılmalıdır.
Yoksa bilmek gerekiyor ki malesef, bu başıboşluğumuz ve disiplinsizliğimiz ile bizim daha çok canımız yanacak.
Korkunç olan ise, devletin beceremediği ve anlamadığı konulardaki “kapatalım gitsin” tutumudur. Bir yönetmelik çıkarıp işi belli bir standarda getirmek yerine, tüm pistleri kapatıp hiç uğraşmama düşüncesi olabilir devletin.
Biz bu anlayışla gidersek herhalde daha çok böyle yazılar kaleme almamız gerekecek.