Otomobili ile uzun yol yapanlar bunun ne yorucu bir iş olduğunu az çok bilirler. Devamlı surette gaza basmak, frenlemek, sollamak, sollanmak, direksiyon sallamak ve benzeri durumlar hakikaten insanı yorar. Tam bu noktada Cruise Control denilen Hız Sabitleyici sistem sürücüyü, bir nebze olsun rahatlatmak üzere yapılmış bir komfordur.
İster otomatik olsun isterse düz vites bütün otomobillerde kullanılabilen bu sistem, en başta 1990′lı yıllarda lüks araçlarda görülmeye başlanmıştır taki günümüzde irili ufaklı bir çok araca uygulanabilmektedir.
Bu sistemin çalışması şu şekilde gerçekleşir:
Bir çok otomobilde direksiyon üzerine veya çevresine yerleştirilen bir kol ya da düğme vasıtası ile Hız Sabitleyici sistem devreye sokulduğunda Cruise Control bilgisayarına mesaj gönderilir. Bu bilgisayara Fren, Debriyaj, Gaz ve Direksiyon olmak üzere dört algılayıcı sensör bağlanmıştır. Bu sensörler aracılığıyla sürücünün isteğine hızlı bir şekilde yanıt verilir. Eğer sürücü hızı sabitlemek istiyorsa ve araç 40 Kmh (25 Mph) nin üzerinde ise sabitleyici devreye girer ve yakıt valfine müdahale ederek motora verilen yakıtın sabitlenmesini sağlar. Eğer sistem devreden çıkarılmak isteniyorsa debriyaj, fren ya da gaz pedalına basılması yeterli olur. Ancak bazı araçlarda gaz pedalı sistemi devreden çıkarma özelliğine sahip değildir. Yine sürücünün isteğine bağlı olarak direksiyon üzerindeki düğme veya kol yardımıyla aracın hızı istenilen ölçüde artırılabilir ya da azaltılabilir.
Gelelim risklere:
Otomobilinizi güvenli bir şekilde sabit bir hızda devam ettiremediğiniz yerlerde hız sabitleyici sistemi kullanmak tehlikeli olabilmektedir.
Buradan yola çıkarak bu sitemi çok virajlı yerlerde, yollarda veya trafiğin yoğun seyrettiği yerlerde kullanmamalıyız.
Hız sabitleme sistemi yine kaygan yollarda otomobili ve içindekileri tehlikeye atabilir. Bu tip durumlarda, hızlı lastik geçişleri aşırı tekerlek kaymalarına yol açabilir ve direksiyon kontrolü kaybolabilir..
Keyifli ve güvenli sürüşler. |